On bir ayın sultanı diye gönüllerde yer edinmiş o
mübarek ay geldi. Tüm İslam âlemi günler öncesinden bekleyemeye başladı, ilk
sahura hazırlıklar yapıldı derken tuttuğumuz oruçlarımızla ayın ortasına
yaklaştık bile. Zaman ne kadar hızlı ilerliyor değil mi? İlk sahur yerini son
iftara ne kadar hızlı bırakıyor.
Manevi duyguların en yoğun hissedildiği bu güzel
ayda biz insanoğlu neler yapıyoruz? Yaradan ile aramızda sadece açlığa, mide
tokluğuna dayalı bir ilişki olmuyor, kul olma bilincini, yaşamı, insanlığı
biraz daha fazla hissederek yaşamaya çalışıyoruz. Ramazan ayımızı yılda bir ay
oruçlu geçirerek hem ibadet etmiş oluyor hem de yokluğu, yardımlaşmanın
gerekliliğini paylaşmanın önemini anlıyoruz. Allah bunun için kullarına orucu
farz kılmıştır. Biz çok sevgili kulları da tam olarak paylaşma eylemini yerine
getirmek için uğraşıyoruz. Ne yapıyoruz mesela oruç tutuyoruz çok güzel Allah
tüm ibadetlerinizi kabul etsin, iftarda çeşit çeşit yemeklerle sofra hazırlayıp
orucu açmak için beklerken boş durmuyor, fotoğraflıyoruz sonra her türlü sosyal
medya hesabında paylaşıyoruz. Düşünmüyoruz bile acaba
biri görür canı çeker mi diye biz bunun için mi oruç tutuyoruz. Bir dilim
ekmeği paylaşmaktı oysa bizden beklenen, elindekini tam ortadan ikiye bölüp
sevgiyle uzatmak başka bir kardeşine. Biz nefislerimize oruç tutturmayı
öğretemedik sen affet Allah’ım… İftar sofralarında bir araya gelin ama lütfen
fotoğrafınızı sofrada yemek yokken paylaşın diye bağırmak istiyorum. Paylaşma
sosyal medyada paylaş yüreğinle.
Dün yaşadığımı anlatmadan geçmek istemiyorum, bütün
gün o kadar şiddetli başım ağrıyordu ki kafamı kaldırmadan bütün gün yattım
diyebilirim Yata yata oruç tutuyorsun derler ya aynı öyle. Ev arkadaşım yok,
aksilik olacak ya mutfak alışverişine de gitmemişiz dolap bomboş. İftara
dakikalar kala kalkıp tek çeşit bir iftar hazırlıyorum kendime üstelik yalnızım
birde onun psikolojisi iştahım hiç yok, planım su içip geri yatmak o derece
kötüyüm. Ezanı beklerken bir taraftan da instagram hesabımda dolaşıyor
paylaşımlara bakıyorum. İftar sofraları, yemekler ne güzel ne güzel! İftarımı
küçük bir tabaktaki yemeğimle yapıyorum ve ömrüm boyunca hissetmediğim o
duyguyu hissediyorum. Ben bugün oruç tuttum, ben bugün neden oruç tuttuğumu
anladım. Bunca varlığın içinde sadece bir gün bir iftarda sofram boş kaldı diye
bunu anlayabiliyorum, sonrasında düşünmeye başlıyor insan böyle iftarını her
gün açan insanları, işte ondan sonra birilerine ulaşmayı canı gönülden istiyor.
Uzun bir zamandan sonra dün bunu yüreğimde hissedebildim meğer ne kadar
bencilmişim.
Sevgili okurlar, hadi gelin bu ayın geri kalanını fotoğraf paylaşmak değil de elimizdekini paylaşmak ile geçirelim. Ben kimseyi tanımam, ben öğrenciyim, nasıl yaparım demeyin birçok insan var bu günlerde bunlarla uğraşan ulaşmak zor değil. Sosyal medyada sürekli karşıma çıkıyor çalışan genç gönüllüler var onlara ulaşmak gerçekten çok kolay. Tüm paylaşımlarınızın yüreğinizden gelmesini diliyorum. Sevaplar dolu olsun ayınız.
0 yorum:
Yorum Gönder