21 Kasım 2017 Salı

Spor Değil Güvence


Son zamanlarda  gündemden hiç düşmeyen bir konumuz  var ‘taciz, tecavüz’, öyle bir yer edindi ki uzun bir süre daha yerini kimselere vermeyecek gibi görünüyor. Müslüman bir ülkede senin anana-bacına yapılsa hoşuna gider mi sorusunun hakim olduğu bir yerde bu olayların olması komedi filmi gibi değil mi? İnsanların inançlarının sorgulanması gerektiğini düşünüyorum çünkü bu sahneler, haberlerde okuduğumuz her şey bir yerde bir yanlışlık var dedirtiyor. Peki, yanlış nerede sorusunu soruyor muyuz, belki sesli düşünüp kendi kendimize arada sırada soruyoruz o kadar. Yeterli değil!
Konu bir yerden bir şekilde insanların uçkuruna bağlanıyor! Mesela Antalya’da 10 yaşında tecavüze uğrayan küçük bir kız çocuğu var hem de kapıcısı tarafından düşünebiliyor musunuz? Ben düşünmeyi geçtim yazarken bile rahatsız oluyorum. Bu insanların (insan demek bile istemiyorum aslında, ya da erkek)  ruhlarını sapıklık ile beslediklerini gösteriyor. Hiçbir bireyin beyni vücuduna söz geçiremeyecek kadar basit yapıda değil lütfen artık cinsel yapılar üzerinden bahane duvarları örülmesin bu bir sapkınlık. Ne acı bunca sapkın insan bu ülkede yaşıyor bu canım vatanda!
Bir süredir sporla iç içeyim çok sayıda spor çeşidi varmış bunları yeni yeni çözüyorum. Yeni bir sporla tanıştım aslında spor çok eski de bizim tanışmamız çok yeni. 400-500 yıllık geçmişi olan bir spor hatta savunma sporu. Bu spordan neden bahsetmek istiyorum işte tam da yukarıda özet olarak geçtiğim bu taciz olaylarının önünü keseceği için. Gündeme ülkede yaşanan bu olayları en aza indirmek yok etmek için idam cezasının gelmesi bile geldi. Böyle çözüm mü olur, insanlığı yok etmek değil de nedir bu. Suç ne olursa olsun bir insanın yaşamını son vererek hiçbir olaya çözüm bulunmaz.
Çözüm sporda saklıymış aslında biliyor musunuz? Bu kadar basitmiş! Olur mu ya öyle şey demeyin, oluyor çünkü spor sadece futbol değil. Savunma sporlarından bahsedeceğim çözüm olarak hatta kesin çözüm. Bir kadının sadece  zayıflama gayesi taşımadan herhangi bir savunma sporuna gittiğini göz önüne alalım. Müthiş bir kendini savunma mekanizması. Dışarıdan gelebilecek her türlü tehlikeye karşı insanın kendisini güvende hissetmesi öz güvenin en güzel hali bence.
Özellikle bir spordan bahsedeceğim size çünkü dünyada 10 kişiden biri olan Mustafa Günaydın ile tanışma fırsatı buldum. ‘Kali Escirama’ sporu hakkında yaptığımız güzel sohbetten her kadının bu spor ile kesinlikle tanışması gerektiği sonucuna vardım.  Mustafa Günaydın Altın Grandmaster ödülüne layık görülmüş dünyadaki 10 kişiden biri ilk ve tek Türk. Bu spor için şunu diyor, bu sporun temelinde saldıran kişiyi etkisiz hala getirmek var (yani bu sporu bilen bir kadına kimse tecavüz filan edemez, cesaret ister o!). “Bir insanın en iyi koruması kendisidir sloganımız var eğer biri koruyacaksa en iyi kendisini koruyabilir, iyi bir eğitim almış kadına kimse dokunamaz” diyor buna sonuna kadar katılıyorum. Sohbetimiz bittiğinde  ben de çalışmaya karar verdim, ben de geleceğim bu sporu öğreneceğim diyerek vedalaştım. Bu sporun tanınması gerektiğine ve özellikle kadınların öğrenmesi için çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyorum. Hukuki süreçlere, ceza yöntemleri aramaya gerek kalmaz kimse suç işleyemezse değil mi?
Hala bir kadını obje olarak görenler varsa da bir doktora görünmelerini tavsiye ediyorum. Spor yapın bayanlar zayıflamanın dışında size güvence olacaktır…



0 yorum:

Yorum Gönder