Değerli okur, seçime saatler kaldı. Her parti
adayının seçilmesi için çeşitli siyasi kampanyalar hazırladı ve seçmene sundu.
Seçmen düşündü taşındı kendisine en yakın, en uygun gördüğü partiyi mecliste
görmek için oy kullanacağı günü beklemeye başladı.
Seçimde sandığa gitmeyi düşünmeyen yoktur diye umut
ediyorum. Herkesin sandığa gitmesini istiyorum. Şu partiye, bu partiye oy
vermeniz için sizi yönlendirmek amacın da hiç değilim. Sadece seçme hakkının ne
kadar önemli olduğunu ne kadar vazgeçilmez olduğunu lütfen unutmayın diyorum.
Peki, dünyada
kadınlara seçme ve seçilme hakkı veren ülkelere bakalım ne derseniz? 1600’lı yıllarda başlayan mücadele örgütlü
olarak 19. yüzyılda gerçekleşmeye başladı.
Yeni Zelanda 1893 yılında ülke kadınlarına seçme ve seçilme hakkı verdi.
Kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan ilk Avrupa ülkesi Finlandiya oldu.
Finlandiya, dünyada ilk kadın milletvekillerinin meclise girdiği ülke unvanını
da taşıyor. 1907 yılında 19 kadın milletvekili meclise girmeyi başarmıştı.
Almanya 1918, Rusya 1919, ABD 1920 yılında bu hakkı elde etti. Türkiye’de
kadınlar 20 Mart 1930'da belediye seçimlerinde seçme hakkı kazandı. 1933'te Köy
Kanunu'nda muhtar seçme ve köy heyetine seçilme hakkı düzenlendi. Milletvekili
seçimlerinde seçme ve seçilme hakkına ise 5 Aralık 1934'te yapılan anayasa
değişikliğiyle kavuştular. 8 Şubat 1935'de ilk defa meclis seçimlerine katılan
Türk kadınları mecliste 18 sandalye elde ettiler. Fransa’da kadınlara bu hak
1944 yılında verildi. İtalya 1945 yılında, Japonya 1945 yılında, Suriye
1949’da, Hindistan 1950 yılında, Cezayir
1962, İran 1963 yılında, İsviçre 1971, Irak 1980, Umman 1994, Kuveyt 2005, Birleşik Arap Emirlikleri
2006, Suudi Arabistan 2011 yılında. Ülkelerin tarihsel dağılımı bu şekilde
gidiyor. Ben hepsini almadım ama yazımın sonuna bir link bırakacağım oradan
daha fazla ülkeyi görebilirsiniz.
Siyaset bir süredir erkek egemenliğinde kalmıştı. Bu
seçimde Meral Akşener’in siyasete yaptığı katkıyı es geçemeyeceğim. Siyasete
girdiği günden itibaren siyaseti canlandırdı. Oy vermek istersiniz veya
vermezsiniz sizin bileceğiniz iş. Ben
bir kadın olarak siyasetin içinde aktif bir rol alan kadın olduğu için çok
mutluyum. Ülkenin buna ihtiyacı vardı. Bu ülkeye artık kadın eli değmeliydi.
M.Kemal Atatürk diyor ki; “Toplumu
kalkındırmak istiyorsak, izlememiz gereken daha emin ve daha etkili bir yol
vardır. O da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak etmek, hayatımızı onunla
birlikte yürütmek, kadının, bilimsel, toplumsal ve ekonomik hayatta erkeğin
ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapma yoludur.”
At gözlüklerimizi bir kenara bırakalım. Particiliği, sağcılığı, solculuğu bir kenara
bırakalım. Artısıyla eksisiyle düşünüp en iyi olacağını düşündüğümüz
insanlardan yana tercih hakkımızı kullanalım.
Ülkesini elbette en iyi düşünecek olan yine bu ülkenin insanları
olacaktır.
Bir kadın olarak birçok Avrupa ülkesinden önce bana
seçme ve seçilme hakkı verdiği için Atama minnet duyuyorum ve tüm kadınların
özellikle kadınların oy kullanmasını bu haklarından vazgeçmeden sandığa
gitmesini bekliyorum.
(https://onedio.com/haber/ulke-ulke-kadinlarin-secme-ve-secilme-haklarina-sahip-olma-kronolojisi-663664)
0 yorum:
Yorum Gönder