Bitmiyor farkında mısınız? Kadın cinayetleri bitmiyor, erkek
şiddeti son bulmuyor! Hep geçerli bir nedenleri var. Boş cümleler ile
doldurulmuş nedenleri var.
Toplum olarak bir süredir ruh sağlımızın yerinde olmadığını
hepimiz farkındayız. Altında yatan nedenleri uzun uzun tartışabiliriz ama
sonuca ulaşamadıktan sonra artık tartışmak da çok yorucu bir süreç. İşin
içinden çıkamıyoruz. Tam güzel bir şeyler oluyor diye umutlandığımız dakikada
yüreğimizi yakacak bir haber alıyoruz. Oturup üzerimizde dolaşan kara bulutlara
sövüyoruz çünkü elimizden bir tek bunun geleceğine inandırıldık. En fazla
Twitter’da ses olmaya çalışıyoruz, içimizi döküyoruz, sonra hop yarın gündem
değişiyor, o konuda öylece unutulup gidiyor. Tepkilerimizde saman alevi gibi
ama yine de en azından alev alıyoruz. Buna da şükür!
Bir ay önce İzmir Ödemiş’te 2000 kişi zeybek oynadı
şeklindeki haberleri televizyonda görmüşsünüzdür ya da sosyal medyadaki
videolara mutlaka denk gelmişsinizdir. Ayıla bayıla izledik, paylaştık çünkü.
Daha bir ay önce göğsümü gere gere gurur duyduğum memleketimden bugün
utanıyorum. Daha bir ay önce güzellikler ile anılan adını niye erkek şiddeti
ile gündeme taşıyorsun canım memleketim. Sana yakışıyor mu?
Filiz Tekin 38
yaşındaydı eşi tarafından katledildi. Eşi tarafından katledildi diye okuyunca
insanın içi nasıl ürperiyor değil mi? Ürpermiyorsa içinizi sorgulamanız
gerekiyor. Eşi tarafından bakımlı değilsin gerekçesiyle şiddet gören kadın 8
gün yaşam savaşı verdi. 8 gün hayata tutunmaya çalışmak ne demek biliyor musunuz?
Ölmek istemiyorum demek, hayatımdaki iğrenç yaratığa rağmen yaşamak istiyorum
demek. Haber metinlerinde kaç çocuğu olduğu bilgisine denk gelmedim ama babanın
çocuklarını teyzeleri ile görüşmesini yasakladığı cümlesi geçiyor. Demek ki en
az iki çocuk annesi ve belli ki canı bir babanın eline bırakmama mücadelesi
verdi. Keşke başarabilseydi fakat başaramadı hayatını kaybetti. Kaçıncı
hayatını kaybetti dediğimiz kadın hadi sayın bakalım.
Gelelim şu bakımlılık mevzusuna. Bir erkeğin eşini bakımlı
bulmaması normal görülebilir bir durum. Değil de hadi öyle gördük diyelim.
Boşan abicim beğenmiyorsan, sevmiyorsan boşan. Bu senin en doğal hakkın hâkime
sunacağın bir gerekçe. Aynaya bak ve bu kadar mükemmel bir erkeğin bakımsız
karısı var hâkim bey de ayrıl. Sana şiddet uygulama hakkını kim verdi? Cevabı
açık aslında toplum verdi, yüzyıllardır kadın bedeni üzerinden dönen güzellik
anlayışı verdi. Beden ölçütleri bitmeyen güzellik kavramları verdi. Kadının bir
fotoğrafı tarlada yüksek ihtimalle tarla işi yapan bir kadındı. Bütün gün
çalışıp evine gelip çocuğuna bakan cefakâr bir anneydi. Sen peki, ya sen
içindeki çirkinliği yüzüne yansımış ruh hastası sen hiç aynaya baktın mı? Sen
güzeldin Filiz bunca çirkinliğin içinde sen çok güzeldin. Evde elini sürmeyen
bu tip erkekler her şeyi kadına yıkar ve sonra geçip bakımlı değilsin diye
şiddet uygulama ya da aldatma hakkını kendinde bulur. Bulur yani adam haklı var
mı ondan iyisi?
Yazıya kaynak göstermek için okuduğum haberde kardeşlerinin
Filiz’in organlarını bağışladığı ibaresi geçiyor. Helal olsun be… Kaç kere bu
son olsun dedik ben sayamadım. Son olsun denilmesine de uyuz olmuyor değilim.
Hayatını kaybeden herkes çok değerliydi. Son olsun demekle son bulmadığını
gerçeğini artık görmemiz gerekiyor. Rağmenlere rağmen mücadelesi ne zaman son
bulacak?
Bir kadın bir kadının cenaze namazını ardından ona yaktığı
ağıtlar ile kılıyor. Bu da benden Filiz.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/izmirde-dehset-kocasinin-bakimsizsin-diyerek-dovdugu-kadin-oldu-41397903
0 yorum:
Yorum Gönder