Kırık parçalarımı saklıyor olmanın bir faydasını
görmedim. Kırık, dökük anılar öyle çekmecelerde saklamaya değer birer fotoğraf
değil. Hem zaten o süslü cam çerçeveler de yere düştü. Süpürüp çöpe attım.
Fotoğrafı çekmeceye kaldırdım.
Geçmişi saklamak ile geçmişi kabullenmek
arasındaki farkı gördüm. Affetmek de gizliymiş meğer bilmece. Oyunun şifresi
buymuş çözdüm. Kendimi sarmanın yolunun kendimi kanatmaktan geçtiğini yaşayarak
anladım. Şifalandım, şifa oldum…
Bir başkasından bulamayacağım sevgiyi aynada
buldum. İnsanı en çok kendisi yoruyor ama insan hep başkasında arıyormuş suçu. Yorgun döşeğimde sabahladığım gecelerde tanışım adalet ile.
Kendine kırılmak ağır bir yük. Sen istemezsen kimse ama kimse yaralayamaz seni. Sustuğum anlarda ruhumun haykırdığını hissettim. Sen istemezsen diyordu yaralanmak isteme, bunu yapma kendine.
Kendine kırılmak ağır bir yük. Sen istemezsen kimse ama kimse yaralayamaz seni. Sustuğum anlarda ruhumun haykırdığını hissettim. Sen istemezsen diyordu yaralanmak isteme, bunu yapma kendine.
Kırgın parçalarımı yapıştırmaktan vazgeçtiğim gün
büyüdüm. Susmayı, kandırmayı, geçmişe takılıp kalmayı sorguladığımda büyüdüm.
Yalnız değil tek başına güçlü olmanın güzelliğini gözlerimdeki ışıltıda
gördüğümde anladım. Kırgınlık, belimi büken bir yükmüş silkelendiğimde
hafifledim.
Görsel: Pablo Picasso 'Ayna Karşısındaki Kız'
Görsel: Pablo Picasso 'Ayna Karşısındaki Kız'
0 yorum:
Yorum Gönder