15 Temmuz 2019 Pazartesi

O Gece Ateşi Kendine Açan Asker



Darbe girişiminin 3. yılındayız. Ben bu satırlarda size kandıran Fetö'yü ya da kandırıldıklarını ifade eden iktidarı eleştirmeyeceğim. Siyasi kalıplara girerek varsayımlarda da bulunmayacağım. Ben size o gece orada yaşamını yitiren gencecik bir askerden bahsedeceğim.

Ferhat, 2 sene aynı sınıfı paylaştığım arkadaşım. Ders aralarında toplanıp sahilde oturduğumuz tüm sınıfın sevdiği çocuk. Giresun’da okuduğum yıllarda arkadaşımdı Ferhat, sınıfın arka sırasında otururdu, sessiz sakin bir çocuktu. Hani karıncayı bile incitmez derler ya işte öyle biriydi. Mezun olduk, araya zaman girdi derken dağıldık. Sosyal medya sağ olsun işte yararlarından biri görmezsin, konuşmazsın ama bilirsin… Sınıf olarak hep birbirimizden haberdar olduk. Bir gün asker olduğunu duydum sevindim onun adına, bölümden iş bulmak zordu en azından bir işi olmuştu. Aileler de sevinir böyle durumlarda kültürel bir koddur ya bir baltaya sap olmak. Bir işi var, mesleği var diye sevinir aileler. Eminim onun da ailesi sevinmişti. Okuduğumuz süre boyunca Ferhat'ın cemaat ile iç içe olduğunu bilmem, dedim ya kendi halinde bir çocuktu ülkesine hainlik yapacak biri değildi hatta değildi değil, değil! Hiçbir şeyden emin olmasam da bundan eminim. O gece haberini aldığımızda hepimiz birbirimize yazdık doğru çıkmasın o olmasın diye dua ettik ama oydu. Vur emrine uymayan halka ateş açamam diyerek orada kendi canından vazgeçen o asker bizim Ferhat'tı. Ondan geriye hep birlikte çektiğimiz birkaç fotoğraf anı kaldı bize bir de bu onurlu duruşu. Hakkında söylenti çok olmuştur eminim korktu kendini vurdu, yok onlardandı da sonuçlarından korktu vs. diye. Biz o askeri tanıdık bildik ki o bir vatan evladıydı öyle kalacak. Hatta ölümünden sonra yapılan araştırmalarda aklandı da ailesi şehitlik istedi fakat öylece kaldı. Adının şehit olarak yazılmasına bence gerek var en azından arkasında kalan gözü yaşlı annesi için ailesi için…
Zor günler yaşandı, bu ülke birçok kez darbe gördü belki evet ama başkaydı. Uzun yıllar üniversite eğitimi almak için başka şehirlerde yaşamış biri olarak bir noktaya da vurgu yapmak istiyorum. Birçok gencimiz ekonomik durumu olmadığı için, devlet yurdu çıkmadığı için bu cemaat evlerinde kalmak zorunda kaldı. Başlarında ağabeyler, ablalar ile yasakları ile onlarla yaşamak zorunda kaldı. Evleneceği kişiye kadar onların seçmesine izin verecek hale gelene kadar tüm zihinsel oyunlara maruz kaldılar. Bence bir hipnoz uygulanan siz adını ne koyarsanız koyun. Fetö yapılanması dağıtılmaya çalışıldı evet 3 yıl geçti hala süren davalar, araştırmalar devam ediyor. Peki ya başka cemaatler, aynı şekilde varlığını sürdüren tarikatlar onlar da aynı şekilde tehlike arz etmiyor mu? Artık almamız gereken dersi tam anlamıyla aldık mı? Bence hayır Fetö hainmiş diye çocuğunu onlardan uzak tutmak isteyip din öğrensin diye başla cemaate gönderen aileler var hala bu ülkede. Yapmayın artık dini duygularınızı, kalbinizi başkasına emanet etmeyin. Vakit ayırın onlardan daha güzelini eminim siz çocuğunuza verirsiniz.

Ben o gece hiç korkmadım. Sokaklara dökülürken insanlar, camilerden selalar yükselirken ben yatıp uyudum. Evet uyudum. İlk orduyu kuran Mete'nin ırkına güvendiği gibi kahraman askerlerimize Türk ordusuna güvendim. Onlar varken bize bir şey olmazdı, olmadı da zaten. Yüce Türk ordusu varlığını sürdürdüğü sürece de korkusuz uyumaya devam edeceğim.

“Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır” sözleriyle Atamın ileri görüşlülüğü yolumuzu daima aydınlatan rehber iken Türk milleti özündeki gücü asla kaybetmeyecektir. 

Merak edenler için haberin linkini de buraya bırakıyorum.
https://www.cnnturk.com/turkiye/15-temmuz-gecesi-intihar-eden-astsubayin-annesinin-feryadi?page=1

0 yorum:

Yorum Gönder